11 Nisan Dünya Şizofreni Günü
11 Nisan 2020


                                                                                                                 11 Nisan Dünya Şizofreni Günü

   11 Nisan tarihi dünyada, şizofreni hastalığına dikkat çekmek ve bu konudaki farkındalığı arttırmak amacıyla Dünya Şizofreni Günü olarak kabul edilmektedir. Şizofreni nadir bir hastalık olmayıp dünya çapında her 1000 kişiden 4’ünde şizofreniye rastlanır. Ülkemizde ise 300 binden fazla kişide şizofreni tanısı olduğu düşünülmektedir. Bu rakamlara baktığımızda, hastalıkla ilgili farkındalığın önemi ortaya çıkmaktadır.

   Şizofreni, düşünme, duygu ve davranışlarda bozukluklarla ilerleyen, insanın içe kapanarak, kendine özgü bir dünyada yaşadığı, gerçeklerden ve insanlararası ilişkilerden uzaklaştığı  bir hastalıktır.
Genellikle genç yaşlarda (15-25) başlamakla birlikte, daha geç yaşlarda da kendini gösterebilir. Çok nadir olmayan bu hastalık, ne kadar erken yaşta başlarsa yarattığı tahribat o kadar fazladır. Kesin nedeni bilinmemektedir. Ailede şizofren olması riski arttırır. Genel olarak çevreye ilgisizlik vardır.
Konuşmada dağınıklık, kendine özgü anlamı olan kelimelerle, içerik olarak garip gelen konuşmalar yapmak, anlamsızlıklar, mantıksızlıklar olabilir.
Duygularda azalma, tepkisizlik, dışa vurum sorunları olur.
Hareketlerde de bazı değişiklikler gözlenir. Durgunluktan aşırı hareketliliğe giden bozukluklar olabilir. Bazen sadece garip yüz hareketleri, tekrarlayan bazı hareketler, bazen de saldırgan davranışlar gözlenebilir.
    Algı ve düşünce bozuklukları şizofrenide önemlidir. Halüsünasyonalar (varsanılar) ve illüzyonlar (yanılsamalar) olabilir. Düşünce bozukluklarına, içerik ve akıştaki bozukluklar olarak ayrı ayrı bakmak gerekir. Akışta bazen hızlanma, bazen kopmalar, bazen de duraklamalar olur. Bunlar konuşmalara yansıyabilir. Karışık, anlaşılmayan konuşmalar yapılabilir.
Düşüncelerin çocukça olması, büyüsel olması gibi özellikler görülebilir.
Ama bunlar şizofreni hastalarının düşüncelerinin saçma olduğunu göstermez.
Kendi içinde anlamlı bağlantıları olabilir.
Düşünce içeriğinde görülen bozukluklara sanrı denir. Sanrının anlamı, gerçeğe uymayan ama mantıklı tartışmalarla değiştirilemeyen düşüncedir.
Düzensiz, tutarsız sanrılar şizofreninin özelliklerindendir.
   Şizofreni kesinlikle hekim gözetiminde ilaçla tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. İlaçların ve kontrollerin düzenli olması çok önemlidir. İlaç tedavisinin yanı sıra hastaya destekleyici terapi, grup terapileri ve en önemlisi aile terapisi yapmak önemlidir. Ailenin olayı anlaması ve hastayı sahiplenmesi çok önemlidir.